İnsanın ruhunun dünyaya açılan kapısıdır gözler. İçimizden geçenler, yalanlar, samimiyetimiz, sevgimiz, nefretimiz, fiziksel yorgunluğumuz, enerjimiz gibi kendimize dair içimizde sakladığımız ne varsa dış dünyaya yansıtır. “Gözler kalbin aynasıdır” diye boşuna dememişler.
Nazar’ın sözlük anlamı ise “bakış”tır. Bir kişinin bir diğerine bakması nazar etmesi demektir. Nazar değdirmek ise, yaygın olarak bir kişinin bir başkasına kötü niyetlerle bakması anlamında kullanılır. Aslında nazar değdiren şey, kişinin diğer kişiye gözleri ile gönderdiği enerjidir. Evrenin enerji ile çalıştığını hep söylüyorum. Burada da gözlerden yayılan enerjinin fiziksel dünyada kötü anlamda sonuçlar doğurmasına nazar değdirmek denir.
Nazar boncuğunun üzerindeki her bir rengin bir anlamı vardır.
Genel inanışta renkli gözlülerin veya kötü niyetlilerin nazar değdirdiği düşünülür, ancak bunlar çok da mantığa uygun genellemeler değildir. Bir insan renkli gözlü olmasa da nazarı değebilir veya bir kişiyi çok seven birinin de ona nazarı değebilir. Burada sadece şu ayrımı yapmak yerinde olacaktır: Sevdiğiniz insanın nazarı değerse sonuçları ciddi negatif etkiler yaratmayacak, ufak tefek pürüzlerle atlatabileceğiniz şeyler olacaktır. Ama kötü niyetli birinden gelen nazar çok kötü sonuçlara sebep olabilir, bu nedenle kendimizi geleneksel yöntemlerle korumakta fayda olduğunu unutmayalım.
Yine geleneksel inanışımızda nazar değmesini engelleyecek çok güzel bir tılsımımız vardır: Nazar Boncuğu! Nazar boncuğu rengi ve tasarımı gereği hepimizi kendine çeken, pozitif enerji yayan, negatif enerjileri yok eden enerjiye sahip çok güzel bir objedir. Temel olarak Türklerin Şaman inanışından geldiği söylenen bir tılsımdır. Mavi renk zaten negatif enerjileri yok etmesiyle bilinir, denizin ve gökyüzünün rengidir. Nazar boncuğunun mavi tonlarda olması da negatif bakışları üzerine çekip yok etmesi ve negatif enerjilerin yaratacağı durumlara engel olması içindir.
Nazar boncuğunun içinde kurşun madeni bulunur. Ağır olmasının ve doğal bir taş gibi durmasının sebebi içindeki bu maddedir. Kurşun dökme geleneğinden de tahmin edebileceğiniz gibi kurşunun da negatifi yok etme özelliği vardır. Kurşun madeninin hem negatif enerjiyi yok ettiği hem de ona fiziksel bir ağırlık kazandırdığı ve daha dayanıklı hale getirdiği için tercih edildiği düşünülmektedir. Düşünsenize o kadar bakışa ve negatif enerjiye maruz kalan bir boncuk dayanıksız olsaydı bu enerjilerin etkisiyle sürekli parçalanırdı!
Nazar, gözden gelen enerjiyi yine başka bir göz şekline aktararak yok eder.
Nazar boncuğunun beyaz ve sarı renklere de sahip olması elbette tesadüf değildir. Beyaz renk, mavinin tonlarını ayrıştırmak ve görsel anlamda bir geçiş sağlamak için kullanılırken aynı zamanda temizliğin simgesidir. Sarı renk ise tarihteki nazar boncuğu ustalarının mavi üzerine sarı renk olduğu zaman nazarı daha güçlü savacağı inancından gelir. Çünkü beynin dikkat merkezini sarı renk daha çok uyaracak ve boncuk negatif enerjiyi daha iyi üzerine alabilecektir.
Nazar boncuğunun göz şeklinde olması da elbette önemli anlamlar taşır. Gözden gelen negatif enerjiyi yine başka bir göz şekline aktararak yok eder. Aynı zamanda nazar boncuğunun göz şeklindeki tasarımı, gözle/bakışla ilgili bir işlevi olduğunu da ilk bakışta herkese belli eder. Estetik olarak da göz, insanlık tarihinin her alanında vazgeçilmez bir tasarım modeli olmuştur; dinlerin, çeşitli felsefi akımların, her şeyi gördüğüne inanılan İlahi Güç’ün de simgelerinden biridir, bu nedenle güçlü bir enerjisi vardır.
Nazar boncuğu nazara inanmayanlar için dahi göz alıcı bir aksesuar olmuşken nazara inananlar için çağlar boyu vazgeçilmez bir tılsım olarak varlığını sürdürmektedir. Etkisine ister inanın ister inanmayın, nazar boncuğu şeklinde bir aksesuarı evinize koymak veya üzerinizde taşımak size asla zarar vermez; aksine inanmasanız bile enerjisel anlamda faydası olur. En kötü ihtimalle mavi rengin enerjisini taşıyan tatlı bir boncuğunuz olmuş olur, fena mı? :)